4 Ağustos 2010 Çarşamba

The Legend of Sigurd and Gudrun-I

In forge's fire
of flaming wrath
was heaviest hammer
hewn and wielded.
Thunder and lightninng
Thor the mighty
flung among them,
felled and sundered.


The Legend of Sigurd and Gudrun, büyüleyici bir yaratılış anlatısı ile başlıyor. Yaratılış efsanelerini okumak her zaman aynı heyecanı verir bana. Bu sefer önce yer, güneş ve okyanus ortaya çıkıyor; ardından tanrılar geliyor savaşmak için. Fakat burada çarpıcı olan ve gelecek hikayenin ana damarını oluşturan kahramanların da tanrılarla birlikte savaşmak üzere ortaya çıkıyor olması. Hikayemizin kahramanından bu yaratılış kısmının son satırında bahsediliyor:

"for the one they waited
the World's chosen."

Yine bütün mevzu bir yüzük etrafında dönecek. İkinci kısımda cüce Andvari tarafından dövülen altının kaynağı yine Andvari Şelalesi (the falls of Andvari) olarak verilmiş. Burayı ben anlamadım. Hani, Wagner'in versiyonunda kötücül cücemiz Ren Kızları'nın koruduğu Ren Altını'nı (Das Rheingold) çalar ve o melum yüzüğü bu altından döver. Dünya'nın kalbi, sırrı, özüdür bu altın, o yüzden ona sahip olan dünyaya da sözünü geçirebilecektir. Ancak Tolkien versiyonunda bir boşluk var gibi geldi bana; yahut ben tam anlayamadım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder